PSİKOLOJİK BİR RAHATLAMA 1- “Gerçekte psikoloji anlamındaki bir rahatlamanın sonucunda kendinizi kontrol edebilir, size yetecek olanı bilebilir ve salt duygusal veya akılsal ihtiyaçlarınızı planlayabiliyorsunuz. Bir suni enjekte modeli değildir. Bir doğal enjekte ya da detoks modelidir bu.” Gelir mi her yoğunluktan sonra bir güzel son? Sanmıyorum… Neden mi? Çünkü hiçbir şekilde bir fırsat bulup rahat olamıyoruz aslında. Gün boyunca işle geçirdiğiniz bütün vaktinizi şimdide “işim bitti, oh ne güzel! Şimdi de evime gidip bir güzel rahat dinleneyim.” Diyorsunuzdur muhtemelen. Evli olanlar muhtemelen evde işlerin yolunda gittiğini düşünecektir. Bekar olanlar ise birazcık eğleneceğini. Kısaca böyle özetleyelim. 2- Peki evlerinize ya da dinlenmek için gittiğiniz herhangi bir mekânınızda dinlendiğinizi mi düşünüyorsunuz? Bu sefer gerçekte bedeninizi dinlendiriyorsunuzdur ama bütün bedeninizin asıl sisteminizin ana parçası olan beyninizi dinlendiremiyorsunuzdur. Bunu dinlendirmek sizin elinizde mi? Ya da bedeni dinlendirip fakat bu ana parçayı dinlendiremiyorsanız bunun adı kendinizi rahatlatmak veya dinlendirmek mi oluyor? Sizce dinlenmek veya kendinizin rahat olması ne anlama gelmektedir? Gelin psikolojik anlamdaki bu ‘rahatlamak’ kavramının anlamına bakalım. Rahatlamak: Vakit ayırarak, olumlu duygular bırakarak, halinden memnun kalarak, geçmişten gelen bütün olumsuzlukları geride bırakarak ve bütün bunlardan sonra derin odaklanarak dinlenmek demektir. Tabidir ki rahatlamanın gerçekteki karşılığı dinlenmektir. 3- Evet, sizler gerçekte bütün iş yoğunluğunuzun sonunda gerçekten rahatlıyor musunuz? Gerçekte dinlenmiş oluyor musunuz? En başından başlayalım şimdi; sadece kendinize dinlenmek için, kendinizi dinlemek, hissetmek veya kendinizi kendinizde bularak vakit ayırıyor musunuz? Sırf başta kendiniz için olumlu duygular yaratıyor musunuz? Gerçekten sırf sadece kendinizi düşünmeniz açısından halinizden memnun olduğunuzu onaylıyor musunuz? Geçmişten gelen bütün olumsuzlukları sırf sadece kendiniz için gerçekten bir elveda diyerek orada, arkanızda bırakıyor musunuz? Bütün varlığınıza binaen, salt duygularınıza, düşüncelerinize gerçek kadim benliğinize derinden odaklanıyor musunuz? O halde büyük bir iddiaya girelim ki bunlardan sadece bir tanesini bile yapmaya ya vaktiniz, imkânlarınız ya da ortamınız veyahut karakteriniz uygun değildir. 4- Kiminizin ortamı, bazılarınızın karakteri ve bir çoğunun ise vakti yoktur. Hatta şunu dahi düşünenler olacaktır aranızda: “Bunu yapacağıma giderim sporumu, doğa yürüyüşümü yaparım.” Bundan da öte “giderim müzik dinlerim, film izlerim ya da arkadaşlarımla dışarda bir şeyler içeriz, laflaşır, eğlenir ve oyun oynarız…” Peki bazılarınıza göre bu mu dinlenmek? Evet, bunu yaptığınızda bedeniniz dinlenir ama bunun ana parçası, merkezi olan beyniniz-zihniniz dinleniyor mu? Hayır… Asla! Sadece beyniniz-zihninizin dinlenmesi de söz konusu değil, kendinizi, kadim benliğinizi anlamanız bağlamında hiçbir şekilde kendinizi rahatlamış, tanımış ya da kendinize yetkin olmanız açısından asla rahatlamış olmazsınız. Çevrenizde olup bitenlere karşı tam anlamıyla kendinizi yetkin göremezsiniz, empati yeteneğinizi geliştiremezsiniz ve duygusal olanı duygusal ve akılla uyumlu olanı da akılla çözemezsiniz. Bu tür bir denge için genelde mücadele ruhunuz eksik kalacaktır. Spor yapmak gibi bir sürü egzersizler konusunda kendinizi dinlendiğinizi sanıyorsanız bunlar sadece bir beden egzersizidir ve beyni onaylama noktasında bir eylem değildir. Kendinizi olumlama, onaylama yönünde beyninizi buna göre hazır ettiğiniz bir eylemdir. Oysa gerçekte sadece psikoloji anlamındaki bir rahatlamanın sonucunda kendinizi kontrol edebilir, size yetecek olanı bilebilir ve salt duygusal veya akılsal ihtiyaçlarınızı planlayabiliyorsunuz. Bir suni enjekte modeli değildir. Bir doğal enjekte ya da detoks modelidir bu. Tabi bu konuyu göz ardı edemeyeceğimiz birkaç izahlarımızla kapatmak istiyorum. 5- Gerçektende bizler sadece maddi imkânlarımız değil manevi imkânlarımızın da sınırlı olması bakımından bu tür bir psikolojik rahatlamaya tabi tutamıyoruz. Çünkü hep birilerine bağlı yaşıyoruz ve bu da işin gerçeğidir ki buna ne kadar yönelmek istesek de bizimle iletişim halinde olmaları dahilinde bu süreci ya sürekli erteleyerek ya da yapamayız diyerek bunu bir rutin haline getiremeyiz! Getirsek bile kendimizi tanıma, bilme noktasında yeteri kadar bir rahatlama olmayacaktır. Ancak bir insanın gerçekten kendini tanıma noktasında ya da gerçekten bir dinlenmeye, rahatlamaya ihtiyacının olduğunu bilmesi ve bununla iradesini bir kılıp “tabi buna hazırım, bu benim işime yarar” deyip azimli davranması sonucunda tekrarlanabilir bir süreç yani rutin haline gelebilir. Bu, insanın kendini özümsemesi ve diğer başka insanlara karşı tutumlarını bilmesi ya da diğer başka insanları tanıyabilmesi açısından dikkate değer bir konuysa tekrarlanan süreç olabilir. Mücahit ÖZCANAN #fypシ゚viral #felsefe #fy #trend #şiir #psikoloji #keşfet #dostluk